LYON
Lyon, batıdan Fourviere, kuzeyden Croix-Rousse dağlarıyla çevrili olup Rhone ve Saone nehirleri üzerine yerleşmiş bir kenttir. Ülkenin en kalabalık ikinci metropolü olan Lyon, aynı zamanda Fransa’nın Paris’ten sonra ikinci büyük iş merkezidir. Tekstil, mühendislik, ecza ve sağlık sektöründe uluslararası üne sahiptir. Dünyanın başlıca ipek üretim merkezi Lyon, modanın önemli merkezlerinden biridir. Gelişmiş mutfak kültürüyle Fransa’nın en popüler ve en kaliteli mutfağına sahiptir.
Toplu taşıma araçları ile Lyon’u gezmek basittir. Bu büyüleyici kenti keşfetmek için tren, otobüs ve tramvaydan oluşan geniş taşımacılık ağını kullanmak yeterlidir.
Lyon, zengin mutfağı, futbol takımı ve ipek endüstrisine başkentlik yapan semtleriyle dünya çapında bir üne sahiptir. Öte yandan, Fransa’nın Rönesans döneminden kalma Eski Lyon (Old Lyon / Vieux Lyon)’un sahip olduğu mimariler, Rhone ve Saone nehirlerinin kent merkezine yakın bir noktada birleşerek oluşturduğu Presqu’ile yarımadası, bu nehirlerin kente kazandırdığı yaşam biçimleri ve çok sayıda müzenin kentteki varlığı Lyon’un büyüsüne büyü katmaktadır.
Fourviere’de yer alan Fourviere Notre Dame Basilikası (Basilique de Notre Dame de Fourviere), 1872 ve 1896 yılları arasında inşa edilmiştir. Burada mozaikler ve renkli camlar bulunur.
1617 yılında kurulan Tinity Kilisesi (Chapelle de la Trinite), geçmişten bugüne taşınan en önemli Barok eserlerden biridir. Place Bellecour (Bellecour Meydanı), Avrupa’nın en büyük ve sakin meydanlarından biridir. Meydanın ortasında Kral XIV. Louis’in heykeli bulunmaktadır.
Kültür, Lyon’u özel ve önemli kılan unsurlardan biridir. Kent, parlak ve canlı bir kültüre sahiptir. Kentin dünyadaki ününe katkıda bulunan sahne sanatları merkezlerinin yanı sıra Lyon, kültürel yaratıcılık ve yenilik kentidir. Müzik, dans, tiyatro, sergiler, festivaller ve diğer kültürel değerler kentin zengin kültürünün en önemli unsurlarındandır. Klasik çalışmalardan çağdaş yapımlara, Lyon’da her türlü sahne sanatına rastlamanız mümkün. Kent merkezinde yer alan Célestins Tiyatrosu (Théâtre des Célestins), Lyon’un en eski dram performansları merkezidir. Villeurbane’nin mekezinde yer alan Ulusal Popüler Tiyatrosu (Théâtre National Populaire), kültürün ve tiyatronun merkezi bir yapıdan kurtulması açısından tarihi önemi büyük bir kurtuluştur. Burada sahnelenen performanslar daha çok yaratıcı yapımlardan oluşur. Nehir gezintileri, Lyon eğlence yaşamının en önemli yönlerindendir. Rhone ve Saone nehirlerinde harikulade bir şehir gezintisi sizleri bekliyor. Lyon kent botları, Nisan ve Ekim ayları arasında kentin gelişmiş bölgelerine turlar düzenlemektedir.
Lyon gece hayatı, çok sayıda eğlence mekanının varlığı ve eğlence alternatiflerinin sınırsızlığıyla ön plana çıkar. Kent; Vieux Lyon, Saone Nehri boyunca uzanan caddeler, Presqu’île ve Croix gibi görkemli ve büyüleyici mekanlarla dolup taşar. Kentin birçok bölümünde gece eğlencesinin sunduğu sınırsız alternatifler bulabilirsiniz.
Lyon, yüzyıllar boyu dünyanın gastronomi başkenti olmuştur. Lyon mutfağı, kaliteli ve lezzetli tatlar krallığıdır. Bu durum kentin kaliteli üretim yapılan verimli topraklarının doğal bir sonucudur. Fronze Bölgesi ile Rhone Vadisi’nin lezzetli meyveleri ve sebzeleri, Savoy Gölü’nün benzersiz balığı, Bresse ve Charolais’de bulunan tarım alanları, Dombes av eti, bereketli topraklar ve zengin mufak ürünleri hünerli kent mutfağında baş rolü oynayan unsurlardır. Lyon, tadına doyamayacağınız lezzetli şarapları ile bilinir. Beaujolais, Côteaux du Lyonnais ve Côtes du Rhone bölgelerindeki üzüm bağları, kentin kaliteli şaraplarının üretildiği en önemli yerlerdir.
Lyon, alışveriş severlerin cennetidir. Alışveriş, kenteki sanatsal yaşamın en önemli parçalarından biridir. Antikalar, yerel el eşyaları ve ipek eşyalar kentin başlıca yerel ürünlerindendir.
Carré d’Or ilçesindeki Bellecour Meydanı ile Cordeliersis arasında yaklaşık 70 lüks alışveriş merkezi bulunmaktadır. Rue Victor Hugo ve Rue de la République’de bulunan yayalara özel cadde, Avrupa’daki benzerlerinin en büyüğüdür. Auguste Comte ilçesi ve Villeurbanne Pazarı, antika ve süs eşyaları bulabileceğiniz en önemli yerlerdir.
PARİS
Paris hakkında yazılacaklar herhalde sayfaları, kitapları doldursa bile yetmez…Sanat ve kültürün ekonomi ile harmanlandığı dünyanın en güzel şehirlerinden biri. Ben de Francophone bir kişi olarak Paris’i defalarca ziyaret ettim ve her seferinde keşfedecek yeni şeyler buldum. Eiffel kulesi, EuroDisney, Champs-Elysées, Zafer Takı (Arc de Triomphe), Seine nehri, Louvre müzesi, anlatmakla bitmez, o yüzden Paris sokaklarında bol bol gezinin, kafelerde oturup dinlenin ve gezmeye yine devam edin. Özellikle La Durée pastanesinde mutlaka macaron yemenizi öneririm, kalitesi oldukça iyi ancak dünyada daha güzel macaronları yemedim değil özellikle Aix-en-Provence (Fransa) bölgesinde el yapımı yediğim macaronların lezzeti bence bir numaraydı. (La Durée’nin İstanbul’da İstinye’de bir şubesi var)
Metro ile de ulaşımı rahatça sağlayabilirsiniz. Ayrıca, yeni Paris dediğimiz La Défense bölgesini de gezmenizi öneririm, burayı Maslak Levent hattına benzetmeniz münkün çünkü birçok şirketin genel müdürlüğü burada ve Paris’in klasik tarih kokan havasından ziyade modern bir hava hissediyorsunuz. La Défense bölgesinde ikinci tak olan büyük takı (La Grande Arche) görme fırsatınız da olacak.
Paris’i tam anlamıyla gezebilmek için (Louvre müzesi ve EuroDisney’de ayrı ayrı 1 tam gün geçireceğinizi düşünürsek) en az 5 gününüzü ayırmanızı öneririm veya 2-3 defa ziyaret ederek Paris’i içinize sindirebilirsiniz. Fazla sözü uzatmadan son seyahatimden birkaç fotoyu paylaşıyorum…


