- Aklın mantıksal işleyişine sırt çevirdiler, gerçeküstücülüğü daha bilinçli benimsediler.
- Anlama değil imgeye kapılarını sonuna kadar açtılar.
- Konuşma diline uzak kaldılar, edebi sanatlara özgürlük tanıdılar.
- Birinci Yeni’nin tam tersi noktadan yola çıkarak halk kültüründen uzaklaştılar.
- Anlamı karartan ve gizleyen bir tavır takındılar. Sözcüklerin çağrışımlarla derinleşen ve çoğalan değerine önem verdiler.
- Folklorik malzemenin şairin kişiliğini ezeceğini savunduklarından “Folklor şiire düşman” sloganını geliştirdiler.
- Kentli küçük insan tipinin çizilmesine ve bu tipin “Süleyman Efendi” tiplemesinde olduğu gibi idolleştirilmesine son verdiler.
- Duyguya ve çağrışıma dayanarak şiirin içsel zenginliğini daima yeni yorumlara açık bıraktılar.
- Garip şiiri yoksul çoğunluğun yaşama koşullarını ve zevk anlayışını dikkate alırken, İkinci Yeniciler, daha çok aydın kesimin ve elit tabakanın zevkine hitap ettiler.
- Şiiri, diğer sanatlarla yakın ilişkiye soktular.
- Şiiri aklın, ahlaki endişelerin, yasaların ve alışılmış her türlü sınırlayıcı, baskıcı düzeneklerin dışına çıkarmak istediler.
- Biçimin içerikten önce geldiğini savunan İkinci Yeniciler, siyaset dışı kalmaya özen gösterdiler.