ŞİİR / POETRY

Şiir sanat dünyam içinde belki de en güçlü olduğum alandır diyebilirim (ya da şarkı söylemek ile paralel de denilebilir)

Şiir çok büyük bir derya dolayısıyla bu alanda anlatacaklarım şiirin geçmişi, toplum üzerinde ki etkileri gibi bir ders niteliği taşımayacak olup sadece ve sadece şiirin benim üzerimdeki algısından ibaret olacaktır. Beni asıl etkileyen akım: “İkinci Yeni” veya benim tanımımla “Belirsiz Tasvir” akımıdır.

İkinci Yeni, 1950’li yıllarda Edip Cansever, İlhan Berk, Cemal Süreya, Turgut Uyar, Sezai Karakoç, Ece Ayhan ve Ülkü Tamer gibi şairlerin başını çektiği bir şiir ve edebiyat akımıdır. Günümüzde bu akımdan etkilenerek yazan şairlerden en güncel örnek, müzisyen Yaşar Günaçgün olup kendisinin “Yalnızlık Dört Bin Perde” isimli bir şiir kitabı da mevcuttur.

Garipçiler ve 1940 Toplumcu Gercekçi Kuşağı‘nın etkilerinin yoğun olarak hissedildiği bir dönemde ortaya çıkmıştır. İsim babası Muzaffer İlhan Erdost‘tur. Akımın öncü şairi Ece Ayhan‘a göre ise az kullanılan adıyla ‘Sivil Şiir‘dir.

İkinci Yeni’nin doğuşunu sağlayan kitap ise Cemal Süreya‘nın Üvercinka‘sıdır.

İlk örnekleri 1951-1959 tarihleri arasında Pazar Postası gazetesinde yayımlanmıştır. Gazete aynı zamanda İkinci Yeni şiirine beşiklik de etmiştir.

Türk şiirinde değişik imge, çağrışım ve soyutlamalarla yeni bir söyleyiş bulma amacında olan bir akımdı.

Ortak ozellikleri; dilin alışılmış kalıplarını yıkmak, sözdizimini zorlamak, değiştirmek ya da bozmak oldu.

Şiirde hayal gücüne ve duyguya ağırlik verdiler. Bireyin yalnızlığı, sıkıntıları, çevreye uyumsuzlukları gibi temaları sıklıkla işlediler. Söylemek istediklerini soyut bir dille anlatmaya çabaladılar. Amaçları verilmek istenilen duyguyu anlatmaktan ziyade hissettirmektir.

İyi bir belirsiz tasvirci olabilmek gerçekten de zor bir iş, yaratanın size bazı duygu durumlarını diğerlerinden farklı hissetmenizi sağlayacak değişik özellikler eklemesi ile mümkün olabiliyor.

Bende şiirlerimi bu akımdan etkilenerek yazıyorum.

Şiir Anatomisi (Mete Aydın)

“Şiirde açıklanamayan tek şey aşktır,

Oysa ki herkes onu anlatır durur…”

Leave a comment